Nurdan BALCI
Özet
Bir antropolog ve kurgu yazarı olarak Ruth Behar, etnografi ve hatıratı cem ettiği iddiasında olan yeni bir tür öne sürmüştür. Bu çalışma, Behar’ın Kırılgan Gözlemci’de ‘kırılganlık usulü’ çağrısında bulunarak hatıralarını akademik nesnellik istihkâmı içerisinde nasıl konumlandırdığını görmeyi amaçlamaktadır. Onun, gözlemde kırılganlığı kullanarak iki yazı biçiminin de hududunun ötesine geçme başarısı üç temel etmene dayanır: İlki, antropoloğun, çalışma alanının ve odak noktalarının rastlantısal olmayan bir biçimde iç içe geçtiği geçmişine samimi bir aşinalıktır; bir başka deyişle, hususi bir etnografik çalışmanın alt metnidir. İkincisi, kişinin kendinin dahi bîhaber olduğu, hafızasının en kırılgan yönlerinin, titizlikle sergilenmesiyle sonuçlanan, Wallerstein’ın “dünya sistemleri” olarak adlandırdığı şey tarafından keskince ayrılan “kendi” ve “öteki”nin bir araya gelişidir. Üçüncüsü ise sosyal bilimleri daha geniş bir ilgili okuyucu kitlesi için erişilir kılan, çözülmüş akademi üst dilinin ve mesafeli bilimsel yaklaşımının arabulucu bir türe eklenişidir.
Anahtar Kelimeler:
antropoloji, kırılganlık, hafıza, nesnellik, öznellik